19. Hukuk Dairesi 2017/1638 E. , 2018/3639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı bankanın ilgili şubesi ile davalı arasında kredi kartı sözleşmesine istinaden kredi kartının kullandırıldığını, davalının almış olduğu kredi kartı ile harcama yaptığını ve borçlarını ödemediğinden hesabının kat edildiğini, ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2014/14056 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 28/01/2009 tarihinde kredi kartı sözleşmesi düzenlendiği, davalıya kredi kartı verildiği, kart borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı tarafa 19/07/2014 tarihinde ihtarname keşide edilerek borcunun ödenmesinin istendiği, taraflar arasındaki görüşme neticesinde borcun yeniden yapılandırılması yapılarak davalının borçlarını aylık 163,96 TL üzerinden 48 aylık taksitlerle ödenmesinin planlandığı, davalının bu taksitlerini Mayıs 2014 tarihinden itibaren aksatmaya başladığı, bunun üzerine icra takibi başlatıldığı, takibe karşı davalının borca ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu ,taraflar arasında bireysel kredi kartı ilişkisi söz konusu olması nedeniyle akdi ve temerrüt faiz oranları belirlenirken Borçlar Kanunu"nun 88 ve 120 maddelerindeki emredici sınırlamalarının göz önünde tutulması gerekmekte olup dava konusu edilen olayda akdi faiz oranını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 88. maddesi gereğince %13,5 oranında uygulanması gerektiği, takip tarihi itibariyle 4.073,83 TL anapara borcu alacağının bulunduğu, %13,5 işlemiş akdi faiz miktarının 144,65 TL olduğu, %5 BSMV"nin 7,23 TL olduğu, 4,13 TL de ihtarname giderinin bulunduğu toplam 4.229,84 TL"lik borcun bulunduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
28/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un yürürlüğe girmesinden sonra oluşan banka kredi kartı uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin, anılan Kanunun 3/1-k-l, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde tüketici mahkemeleri olacağı öngörülmüştür.
Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Yargılamaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu yön gözetilmeksizin asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.