Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/9134 Esas 2013/23089 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9134
Karar No: 2013/23089
Karar Tarihi: 17.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/9134 Esas 2013/23089 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/9134 E.  ,  2013/23089 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/02/2013 tarih ve 2012/54-2013/95 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin tescilli ""ÖMÜR"" ibareli ticaret unvanının ve markasının bulunduğunu, aynı alanda faaliyet gösteren davalının internette müvekkili firmanın ismini kullanmak suretiyle siparişler aldığının tespit edildiğini ileri sürerek, haksız rekabetin önlenmesine, davalının, müvekkiline ait unvan ve markayı kullanmasının durdurulmasına, terkin/iptaline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ""ÖMÜR"" unvanını davacıdan önce tescil edip kullandıklarını, davalı şirketin 2008/18057 tescil nolu ""ÖMÜRCOPY+şekil"" ibareli markasının ve logosunun da davacı markası ile benzer olmadığını, terkin edilinceye kadar marka ve unvanı kullanma hakları bulunduğundan tecavüz ve haksız rekabet de oluşturmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin unvanının ticaret siciline tescil tarihinin en öncesinin 25/12/1984 ve 11/12/1995 tarihleri olduğu, limited şirket olarak kurulan davalı şirketin unvanının ise ticaret siciline 30/12/1994 yılında tescil edildiği ve ticaret sicili gazetesinde ilanı yapıldığı, işbu davanın ise 21/02/2012 tarihinde açıldığı, TTK."nun 20 nci ve 38 inci maddeleri uyarınca, davacının bu ilandan haberdar olmadığının kabulünün mümkün olmadığı, bu hususa karşı uzun süre sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğradığı kabul edildiği gerekçesiyle, Medeni Kanunun 2 nci maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.