11. Hukuk Dairesi 2013/6201 E. , 2013/23137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.06.2012 tarih ve 2011/667-2012/466 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı ..."ın davalı şirketteki bir kısım hisselerini devralarak davalı şirkete ortak olduğunu, hisse devri sırasında davalı ... ve ailesinin davalı şirketin ticari durumunun iyi olduğunun söylendiğini, şirket borçlarının gizlendiğini ve ticari defterlerde de borçların görünmediğini, müvekkilinin hisse devrinden bir yıl sonra şirket aleyhine başlatılan icra takipleri ile şirket borçlarından haberdar olduğunu, hisse devri sırasında iradesinin sakatlandığını ileri sürerek BK"nın 24. maddesi gereğince hisse devri sözleşmesinin baştan itibaren batıl olduğuna, bu talebi kabul görmez ise TTK"nın 551. maddesi gereğince ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı tacir olup basiretli davaranmak zorunda olduğundan, hisse devrinden önce davalı şirketin mali durumu ile ilgili araştırma yapması gerektiği, davacının böyle bir inceleme yaptığına dair bir delil sunmadığı, basiretli tacir gibi davranmadığından BK"nın 24. maddesine dayanamayacağı, ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin talebi ise TTK"nın 551/3. maddesi gereğince şirketten çıkarılmaya ilişkin davanın sadece şirket tarafından açılabileceği, şirket ortaklarının dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar tacirlerin de hile ve hataya maruz kalmalarının mümkün olması, kaldı ki tek başına şirket ortağı olmanın da davacıyı tacir kılmasının mümkün bulunmaması karşısında mahkemenin bu husustaki gerekçesi yerinde olmadığı gibi, 6762 Sayılı TTK"nın 551/2 maddesi gereğince, koşulları oluştuğunda davacının şirketten ayrılmayı talep etme hakkının bulunması nedeniyle mahkemenin, şirketten çıkarılmaya ilişkin davanın şirket tarafından açılabileceğine ilişkin gerekçesi de yerinde değil ise de, ispat külfeti kendisinde olan davacının hile ve hataya maruz kaldığını kanıtlayamamış olmasına ve ortada şirketten çıkmayı haklı kılacak bir neden bulunmaması göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan kararın HUMK 438/son maddesi uyarınca onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan kararın HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.