11. Hukuk Dairesi 2013/1667 E. , 2013/23263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 31. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17.09.2012 tarih ve 2011/362-2012/181 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmeyle, müvekkilinin davalı idareye bağlı hastanenin temizlik, ilaçlama ve çamaşır yıkama hizmetlerini üstlendiğini, ancak davalı tarafından haksız olarak müvekkilinin hakedişinden kesinti yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.119.99 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 81/ı maddesine göre, davacı işçilerinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine"ce karşılandığı belirlendiğinden, işbu kesintinin hukuken zorunlu olduğunu savunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacının 5510 sayılı Kanun"a göre beş puanlık indirimi uygulayarak sigorta primlerini tahakkuk ettirip ödediği halde davalı idarece, davacının söz konusu prim indirimlerini, hak edişlerinden kestiğini, oysa davacının Hazinece sağlanan indirimleri davalıdan almadığı, yapılan bu işlemin, sigorta ödemelerinde devletin sağladığı direkt bir katkı olduğu, Hazine"nin yaptığı ödemelerin tekrar yükleniciden kesilmemesi gerektiği ve hak edişe konu alacağı talep ederken usulüne uygun davalı idareye ihtarname çekerek temerrüde düşürmediğinden dolayısıyla yasal faiz taleplerinin şartları oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 10.119,99 TL"nin davalıdan alınarak davalıya verilmesine, davacının yasal faiz talebinin şartları oluşmadığından faize ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.