Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2445 Esas 2009/3708 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2445
Karar No: 2009/3708
Karar Tarihi: 26.3.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2445 Esas 2009/3708 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/2445 E.  ,  2009/3708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 02/02/2007
    NUMARASI : 2005/270-2007/11

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Kocaeli 2.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 2.2.2007 gün ve 270-11 sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 2.5.2007 gün ve 3387-4839 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı O.S. vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
                                                                                                                                 KARAR-
    Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve sicilin kütükten terkini isteğine ilişkin olup mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece onanmıştır.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin 20.07.1967 tarihinde yapıldığı, 25.04.1979 de kesinleştiği ve davanın 07.09.2005 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar nizalı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümü devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak (Anayasanın 43, 3402 Sayılı kadastro Yasasının 16/C maddesi gereğince ) yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 25.2.2009 tarihinde kabul edilip 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. Fıkrasına eklenen " bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" ve 3. Maddesi ile eklenen geçici 10.maddesinin " bu kanunun 12. maddesinin 3. fıkrası hükmü devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" şeklindeki hükmü gözetildiğinde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 25.04.1979 ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 Sayılı Yasanın 12. Maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu sabittir.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Öyleyse karar bu nedenle bozulmalıdır.
    Anılan bu husus karar düzeltme isteği sonucu yapılan inceleme ile anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK."nun 440.maddesi gereğince kabulüyle Dairenin 02.05.2007 tarih ve 2007/3387 Esas, 2007/4839 Karar sayılı onama kararının açıklanan nedenlerden dolayı ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 02.02.2007 tarih 270-11 sayılı kararının açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.