2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5588 Esas 2018/4075 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5588
Karar No: 2018/4075
Karar Tarihi: 05.04.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5588 Esas 2018/4075 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir ticaret şirketi yetkilisine 2004 Sayılı Kanuna aykırılık suçu isnat edilmiştir. Ancak, suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesi gerektiği belirtilmiştir. Borçlu şirketin ticareti terk ettiği yönünde yeterli kanıt olmadığından, duruşma açılıp usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edildikten sonra zabıta araştırması yapılması gerektiği, davanın ise eksik kovuşturma sonucu düşürüldüğü belirtilmiştir. Kararda, İİK'nın 347. maddesi gereğince, şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesi gerektiği ancak davanın düşürüldüğü ifade edilmiştir. Hüküm, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMUŞTUR.
Kanunlar:
-2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu
-Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi
-İcra İflas Kanunu'nun 347. maddesi
-5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
-1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi
19. Ceza Dairesi         2016/5588 E.  ,  2018/4075 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Davanın Düşürülmesi

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Ticaret şirket yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesi gerekmektedir. Diğer taraftan, borçlu şirkete ödeme emrinin Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş olmasının tek başına ticareti terk anlamına geldiğinin kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca, duruşma açılıp, sanığa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilip, borçlu şirketin ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden beyanname örnekleri getirtilip, mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, sonucuna göre şirket yetkilisi sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde, davanın düşürülmesine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    İİK"nın 347. maddesi gereğince şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde davanın düşürülmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.