Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9514 Esas 2017/10932 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9514
Karar No: 2017/10932
Karar Tarihi: 23.11.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9514 Esas 2017/10932 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9514 E.  ,  2017/10932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 27/09/2011 tarihinde sürücü ... sevk ve idaresindeki ...plakalı demir yüklü TIR ile ... istikametinden ... istikametine seyri sırasında sürücü ..."ın kullandığı... plakalı araç ile çarpışarak ..."ın vefat ettiğini, daha önce kaza tarihi itibariyle ... kararlarında kabul edildiği üzere vefat eden kişinin mirasçıları 3. Kişi konumunda olmadıkları gerekçesiyle mirasçılara herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını ancak bu kararın 22.02.2011 tarih 2011/17-787 Esas no ve 2012-92 karar ile bu hususun değiştiğini, müvekkillerinin ölenin mirasçıları olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL nin 26.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı davasını ıslahla 55.367,32 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ,toplanan delillere göre davanın 55.367,32.TL maddi tazminat üzerinden kabulüne, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir;
    1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
    1-Davacılar, dava dilekçesinde toplam 3.000 TL talep etmiş mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda davacı ... için 55.367,32 TL destek tazminatı hesaplanmış, diğer davacı ... bakımından destek tazminatı hakkı olmadığı belirtilerek hesaplama yapılmamıştır. Davacı ... ıslah dilekçesiyle talebini 55.367,32 TL’ye çıkartmıştır, mahkemece davanın 55.367,32.TL maddi tazminat üzerinden kabulüne, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Hükümden hangi davacı için ne kadar tazminata hükmedildiği açık olmayıp, hüküm denetime elverişli değildir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesinin HKM’nın 31 inci maddesinde düzenlenen hâkimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda her bir davacı için ne kadar tazminat talep edildiği ayrı ayrı açıklattırılarak her bir davacı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.