Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17877 Esas 2016/8816 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17877
Karar No: 2016/8816
Karar Tarihi: 08.11.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17877 Esas 2016/8816 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/17877 E.  ,  2016/8816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu Kabataş Mahallesi çalışma alanında bulunan 178 ada 6, 15, 27, 28, 30 ve 51 parsel sayılı 202.11, 1.292.70, 1.754.16, 2.203.51, 12.828.05, 1.462.37 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle tutanakta belirtilen paylarla Habibe, Halil İbrahim, ... adına tespit edildikten sonra; bir kısım tespit maliklerinin hisseleri davacı tarafından satın alınmak suretiyle tapuda gösterilen paylarla davacı ve davalılar adına müştereken tapuya tescil edilmiştir. Davacı ...; satın alma işlemi sonrasında davalılardan Halil"in taşınmazlarda payı kalmadığı; diğer davalılar ise kadastrodan çok önce yapılan taksimle taşınmazların kendisine kaldığı iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın temyize konu olan 178 ada 6, 15, 27, 28, 30 ve 51 nolu parseller yönünden kabulü ile çekişmeli taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtları iptal edilerek tamamının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, satın alma ve taksim nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davalı olarak yer alan ve çekişmeli taşınmazların tapu kaydında malik olarak görünen ...’ın dava tarihi olan 2013 tarihinden, hatta kadastro tespitinden önce 5.9.2000 tarihinde öldüğü dosya arasında bulunan nüfus kaydından anlaşılmaktadır. Davacının, kayıt malikinin kardeşi olması nedeniyle bu durumu dava açtığı sırada bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir. Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu"nun 28. maddesinde ise; gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Taraf koşulu; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartı olup mahkemelerce re’sen gözetilecektir (HMK 115/1). Tüm bu açıklamalar karşısında; somut olayda taraf koşulu sağlanmadığı halde davanın esasına girilerek hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazı açıklanan nedenle yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.