Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/396 Esas 2016/10210 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/396
Karar No: 2016/10210
Karar Tarihi: 04.10.2016

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/396 Esas 2016/10210 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, işyerinin kepengi ve camını kırarak içeriye girip çelik kasayı açarak cep telefonları çalmıştır. Eylemi 765 sayılı TCK'nın 493/1-son (iki nitelikli halin birleşmesi sebebiyle) ve 522 (pek fahiş) maddelerince suç olarak kabul edilmiştir. Sanığın mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçları bakımından bir değerlendirme yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d ve 143. maddelerinde yer alan suç unsurları sanığın durumuna uymadığı için uygulanmamıştır. Cezanın belirlenmesi sırasında TCK'nın 53. maddesinin bazı sözcükleri iptal edilmiştir. İlgili kararın infaz aşamasında gözetilmesi gerekmektedir. Kararın temyiz edilmesine gerek görülmemiştir.
Kanun maddelerinin açıklaması:
- 765 sayılı TCK'nın 493/1-son maddesi: hırsızlık suçu
- 765 sayılı TCK'nın 522. maddesi: fahiş fiyatla satın alma, kabul ve satma suçu
- 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d maddesi: nitelikli hırsızlık suçu
- 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi: fahiş değerdeki eşya hırsızlığı suçu
- TCK'nın 53. maddesi: ceza miktarının belirlenmesiyle ilgili düzenleme
17. Ceza Dairesi         2016/396 E.  ,  2016/10210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya kapsamından, sanığın olay günü gece saat 04.20 sıralarında, müştekiye ait işyerinin sağlam ve muhkem nitelikteki kepengi ve camını kırarak içeri girip, çelik kasa ve camekanlı vitrini anahtar ile açarak, pek fahiş değerdeki cep telefonlarını çaldığı, suça konu eşyalarla yolda gitmekte iken devriye gezen ekiplerce tesadüfen görülmesi üzerine kovalamaca sonucu yakalanması şeklinde gerçekleşen eyleminin, 765 sayılı TCK"nın 493/1-son (iki nitelikli halin birleşmesi sebebiyle) ve 522 (pek fahiş) maddelerinde yazılı bulunan suça uyduğu; 5237 sayılı TCK"nın ise 142/2-d ve 143. maddeleri kapsamında kaldığı, her ne kadar her iki yasanın, sanığın eylemine uyan maddeleri somut olaya ayrı ayrı tatbik edilmemiş, sanık hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçları bakımından bir değerlendirme yapılmamış ise de netice ceza bakımından 5237 sayılı TCK ile yapılan uygulama açıkça sanık lehine olduğundan, bu husus ile kabule göre de sanık hakkında ceza tertip edilirken 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi uygulanmak suretiyle eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; atılı suçun saat 04.20 sıralarında işlenmiş olması nedeniyle en üst oranda ceza arttırımına gidilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemenin gerekçesinin adalet duygusuna uygun ve tatmin edici olduğu kabul edilmekle bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; TCK nın 53. maddesinin uygulanması sırasında birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, anılan kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ""hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak"" hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.