4. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2104 Karar No: 2013/19967 Karar Tarihi: 17.12.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/2104 Esas 2013/19967 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2013/2104 E. , 2013/19967 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/05/2008 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın konusu kalmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili yargılama sırasında sunduğu dilekçe ile icra dosyasından feragat ettiklerini bildirmiş, davacı vekili ise bu feragata bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmiştir. Yerel mahkemece, icra dosyasından feragat nedeni ile icra takibi ve dayanağı olan alacağın ortadan kalktığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, işin esasına girilmemesi gerektiği kabul edilerek, konusu kalmayan davanın reddine karar verilmiştir. 01/10/2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2. maddesi gereğince; kural olarak yargılama giderleri, davadaki haklılık oranına göre haksız çıkan tarafa yükletilir. Yine aynı Kanunun 331/1. maddesinde; “...Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder...” biçiminde düzenleme bulunmaktadır. Diğer yandan, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 72/5. maddesi de tazminat konusunda; “...Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir...” şeklinde düzenlenme ihtiva etmektedir. Şu halde, yukarıdaki yasal mevzuat ışığında dosyanın esasına girilip tarafların haklılık durumları belirlenerek sonucuna göre tazminat, yargılama giderleri ve bu kapsamda vekalet ücreti konusunda bir karar verilmesi gerekir. Diğer yandan, konusu kalmayan dava hakkında davanın reddine değil, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekir. Yerel mahkemece, tarafların haklılık durumları tespit edilmeden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, ayrıca davacı yanın tazminat istemi hususunda herhangi bir karar verilmemesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.