1632 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/359 Esas 2019/15053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/359
Karar No: 2019/15053
Karar Tarihi: 04.12.2019

1632 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/359 Esas 2019/15053 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın tebligatının usulsüz yapılmış olduğu, dolayısıyla sanığın temyiz talebinin öğrenme ile süresinde olduğu, ancak yükletilen suçun sanık tarafından işlendiği Kanuna uygun olarak saptandığı ve hükmün kesin olduğu belirtilerek, kararın BOZULMASINA karar verilmiştir. Ayrıca infaz aşamasında adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceği ihtarının yapılması gerektiği, ancak kararda bu hususa yer verilmediği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 1632 sayılı kanun
- TCK'nin 52/4. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 322. maddesi
- 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi
19. Ceza Dairesi         2019/359 E.  ,  2019/15053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın, son olarak beyanın tespit edildiği 08/02/2016 tarihli duruşmada bildirdiği adres yerine daha önce belirttiği adreste 08/03/2017 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, UYAP aracılığıyla adres kayıt sisteminde yapılan araştırmaya göre sanığın 24/06/2016 tarihinde tebligat yapılan adresten taşındığına ilişkin kayıt bulunduğu, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanığın 27/03/2017 tarihli temyiz talebinin öğrenme ile süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hükmün adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin 1. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “...taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilerek ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine” cümlesinin çıkartılıp yerine "...taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına" cümlesi yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.