19. Hukuk Dairesi 2014/4391 E. , 2014/8078 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafından ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/14489 sayılı dosyasından alacaklı sıfatı ile davadışı borçlular ... Tic. AŞ., ... ve ... ... Tic. Ltd. Şti. aleyhine çeke dayalı olarak icra takibi başlatılmış olduğunu, 11/02/2013 tarihinde müvekkilinin adresine talimat yoluyla haciz yapılmak üzere gelindiğini, oysa müvekkilinin sözkonusu takiple herhangi bir bağlantısının olmadığını, ünvanının ve adresinin borçlu kısmına eklenerek takip borçlusu ... San. A.Ş" nin borcu yönünden müvekkilinin işyerinde hacze başlanmak istendiğini, belgeleriyle itiraz etmelerine rağmen alacaklı vekilinin istihkak iddiasını kabul etmediğini, müvekkilinin işyerinin faaliyetine devam edebilmesi için borcu kabul etmemek anlamında ve haciz baskısı ve tehdidi altında, istihkak davası sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemek koşuluyla alacak tutarını ödediğini, istihkak iddiasına yönelik icra hukuk mahkemesine yapılan müracaatta haczedilmiş bir mal olmadığından istihkak iddiası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, müvekkili şirket ile esas takip dosyasında borçlu gösterilen ....San. AŞ arasında herhangi bir bağ olmadığını, her iki şirketin ortaklarının, yetkililerinin ve adreslerinin farklı olduğunu, sadece borçlu gözüken şirket yetkilisi olan ..." nın 5 yıl önce müvekkili şirkette yönetim kurulu üyesi olduğunu belirterek, haciz baskısı altında ödenen 37.190-TL" nin ödeme tarihinden itibaren davalıdan faiziyle birlikte geri alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borçtan kurtulan ve zenginleşenin dosya borçlusu ...San. AŞ. olduğunu, ayrıca istirdat davası açma hakkının da sadece takip borçlusuna ait olduğunu, bu nedenle aktif ve pasif husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ da bulunduğunu, haciz yerinde borçlu şirket adı yazan antetli kağıtlar ve yazılar bulunduğunu, her iki şirketin bir çatı altından yönetildiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığına yönelik davalının itirazının, dosya içeriği ve icra dosyası kapsamına göre yasaya uygun görüldüğü, zira istirdat davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerektiği, bir başka deyişle davacı sıfatının takip borçlusuna ait olduğu, takibe konu borcun her ne nam adı altında olursa olsun bir 3. kişi tarafından ödenmiş olması halinde dahi davacı sıfatının asıl borçlu olarak değişmeyeceği, bu esaslar içinde borcun 3.kişi durumunda olan davacı şirket tarafından ödenmiş olmasında davalıya karşı aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.