17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/17241 Karar No: 2016/10861 Karar Tarihi: 20.10.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/17241 Esas 2016/10861 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak yargılama sürecinde yapılan bir hata nedeniyle ceza kanununun yanlış bir maddesi uygulanmıştır. Bu nedenle karar temyiz edilmiştir. Yüksek mahkeme ise temyiz talebini reddetmiştir ve ilk kararın devam etmesine karar vermiştir. Bu süreçte, ceza kanununun bazı fıkralarında bulunan hükümler iptal edilmiştir ve sanık için hapis cezası mümkündür. Kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 142/1-a ve 142/1-b maddeleridir.
17. Ceza Dairesi 2015/17241 E. , 2016/10861 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın hırsızlığa teşebbüs suçunu gerçekleştirdiği yerin Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığına ait kamu malı niteliğinde bina olduğunun anlaşılması karşısında; eyleminin TCK"nın 142/1-a maddesine uyduğu gözetilmeden, aynı Yasa"nın 142/1-b maddesinden hüküm kurulması, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının anılan kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ""hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak"" hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, uyulan bozmaya ve hakimin takdirine göre, sanık ..."un temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 20/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.