Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/6077 Esas 2017/11233 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6077
Karar No: 2017/11233
Karar Tarihi: 25.09.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/6077 Esas 2017/11233 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2017/6077 E.  ,  2017/11233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu şirketin yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, sair şikayetlerinin yanında imzaya da itiraz ettiği, mahkemece; 19.10.2015 tarihli bilirkişi raporu ile takip konusu çekteki imzanın borçlu şirket temsilcisine ait olmadığının belirlendiği gerekçesi ile imza itirazının kabulü ile takibin (itiraz eden borçlu şirket yönünden) durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de, aynı Kanun"un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır. Buna göre, vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi varsa, asil adına çek tanzim edebilir. Çekin "vekaleten" imzalandığı yazılmasa dahi, yukarıda açıklanan kurallara göre vekalet veren, vekil tarafından imzalanan çekten dolayı sorumludur.
    Somut olayda, takibe dayanak yapılan çekin keşidecisi ... İnşaat … Ltd. Şti. olup, adı geçen şirkete atfen, çekte, atılı imzanın, vekiller tarafından atılmış olabileceğini ileri süren alacaklının ibraz ettiği, .... Noterliği"nin 29.06.2007 tarih ve ... yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vekaletnamesi ile borçlu ... İnşaat … Ltd. Şti. müdürü .. ... tarafından, 3. kişiler .... açıkça (şirket adına) çek imzalama yetkisi verildiği ve bu yetkinin takip konusu çekin keşide tarihinden önce olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, vekillere açıkça çek imzalama yetkisi verildiğinden, adı geçen vekiller tarafından düzenlenen çekten dolayı vekalet veren borçlu şirket sorumlu olur.
    O halde; mahkemece, borçlu şirket müdürü tarafından, (şirket için) vekalet verilen üçüncü kişiler.... ile ... yönünden yöntemince imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, alacaklının borçlu şirket adına şirket müdürü ....’in 3. kişilere çek

    imzalama hususunda vekalet verdiğine ilişkin iddiası mahkemece değerlendirilmeden, salt imzanın borçlu şirket müdürü. ...’e ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılmak suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.