23. Hukuk Dairesi 2013/2112 E. , 2013/2546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine, davacı şirketin iflasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, vana imalatı alanında faaliyet gösteren müvekkil şirketin, şirket ortağı tarafından kurulan diğer bir şirketin işlerinde kulllanılmak üzere çekilen krediler ve çekler nedeniyle borca batık duruma düştüğünü, iyileştirme projesinin uygulanması halinde mali durumun düzeleceğini ileri sürerek, dava ile birlikte şirkete kayyım atanarak, iflasın ertelenmesine ve erteleme tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından sunulan iyileştirme projesinin somut ve ikna edici bilgi ve belgeleri içermediği,borç ödeme planında oniki aylık dönem için öngörülen 550.000,00 TL"lik ödemenin bir yıl için beklenen yaklaşık 491.000,00 TL "lik faaliyet kârından daha yüksek olması sebebiyle gerçeklikten uzak olduğu, iyileştirme projesinde alacaklıların ne şekilde korunacağına ilişkin nesnel bilgilerin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine, şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı şirketin 31.08.2012 tarihli bilançosuna göre borca batık durumunda olduğu, davacı şirket tarafından bilirkişi heyetinin talebi üzerine sunulan 31.....2012 tarihli bilançonun borca batıklık bilançosu şeklinde düzenlenmediği belirtilerek, borca batıklık bilançosu mantığına göre düzenlenmesi halinde oluşacak borca batıklık bilançosu şema halinde gösterilmiştir. Bu bilanço kapsamına göre de, davacı şirketin borca batık durumunda olduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen bilirkişi kurulunca davacı şirket tarafından sunulan ikinci bilançonun borca batıklık bilançosu olmadığı, ilk bilançodan farklı bilgiler içerdiği, bu bilançonun dikkate alınarak borca batıklık durumunun tespitinin mümkün olmadığı görüşü bildirilmiş ise de bilirkişi kurulunca ikinci bilançonun borca batıklık mantığına göre düzenlenmesi halinde oluşacak borca batıklık bilançosunun gösterilmiş olması karşısında, bu görüş sonuca etkili görülmemiştir.
Öte yandan dava tarihi itibariyle ve halen yürürlükte olan 6103 sayılı Kanun ile değişik İİK" nın 179/a birinci fıkrasında, "Mahkeme, iflasın ertelenmesi isteminde
bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır." hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece, iflasın ertelenmesi istemi üzerine anılan İİK"nın 179/a. maddesi uyarınca derhal kayyım atanması gerekirken, bu hükme uyulmamasının, davacı şirketin iflasına karar verilmiş olması karşısında, sonuca bir etkisinin bulunmamasına göre, bozma nedeni yapılmamıştır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.