17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10084 Karar No: 2016/11304
Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/10084 Esas 2016/11304 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hırsızlık suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası almıştır. Daha sonra Türk Ceza Kanunu'nun lehe hükümlerinden yararlanarak cezası 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasına indirilmiştir. Ancak, Adalet Bakanlığı, kararın savunma hakkının ihlal edilmesi nedeniyle bozulması yönünde istekte bulunmuştur. Mahkeme, sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle önceki kararı bozmuştur. Kanun maddeleri olarak; Türk Ceza Kanunu 493/1, 522, 59, 142/1-b, 143, 62 ve 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi yer almaktadır.
17. Ceza Dairesi 2016/10084 E. , 2016/11304 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1, 522 ve 59. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ( ...) ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/04/1994 tarihli ve 1993/303 Esas, 1994/376 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanığın anılan Kanun’un 142/1-b, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair aynı mahkemenin 22/05/2007 tarihli ve 1993/393 Esas, 1994/376 sayılı ek kararını kapsayan kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 18/06/2016 tarih ve ...-Kyb sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 19.07.2016 tarih ve 2016/284533 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi: MEZKUR İHBARNAMEDE: Dosya kapsamına göre, her ne kadar uyarlama kararı duruşma açılmak suretiyle verilmiş ise de, sanığa çıkarılan duruşmaya çağrı kağıdının muhatabın tanınmıyor olması gerekçesiyle iadesi üzerine, mahkemesince adres araştırması yapılarak tebligatın yeniden yapılması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunda ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanığa yapılan tebligat kağıdının muhatabın tanınmaması gerekçesiyle iade edildiği, mahkemece adres araştırması yapmadan ve yeniden usulüne uygun tebligat yapmadan savunma hakkı kısıtlanacak şekilde karar vermesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereği ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/04/1994 tarih ve 1994/376 sayılı ek Kararının Kanun yararına BOZULMASINA, sonraki işlemlerin mahallinde anılan mahkeme tarafından yerine getirilmesine dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.11.2016 tarihinde karar verildi.