Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/13553 Esas 2010/715 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/13553
Karar No: 2010/715
Karar Tarihi: 28.01.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/13553 Esas 2010/715 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/13553 E.  ,  2010/715 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/11/2009
    NUMARASI : 2009/218-2009/349

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden davalıya ait 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyıda kaldığını özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, yanıt vermemiştir.
    Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece "5841 Sayılı Yasa uyarınca hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı hazine vekilinin diğer temyiz itirazı yerinde değildir, reddine,
    Ancak hemen belirtilmelidir ki, bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya dayeni bir İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybederse, davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz.
    Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır.(Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297) Ayrıca, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Öte yandan avukatlık ücreti 04.09.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yargılama giderlerinden sayılır. Davacı hazine temyiz dilekçesinde sair nedenlerden söz etmek suretiyle bu hususa değinmiştir.
    Hal böyle olunca somut olayda mahkemece yapılan keşif sonucu çekişmeli bölümün kıyı içinde bulunduğu ve dava tarihinde davacı hazinenin haklı olduğu anlaşıldığına ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 5841 sayılı yasa gereğince dava reddedildiğine göre davalının tüm yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken aksine yazılı düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davacı Hazinenin yukarıda değinilen yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,28.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.