1. Ceza Dairesi Esas No: 2012/130 Karar No: 2012/1739 Karar Tarihi: 13.03.2012
Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/130 Esas 2012/1739 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/146 (E) ve 2011/163 (K) tarihli kararı, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ceza verilmesi gerektiğine karar verdi. Sanığın, mağdur ile tartıştıktan sonra evine giderek bıçakla beş darbe vurduğu ve mağdura ciddi zarar verdiği belirtilirken, suçun öldürmeye yönelik olmadığı ve kasten yaralama suçundan ceza verilmesi gerektiği ifade edildi. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen karardaki cezanın ise alt sınırdan tayin edilmesi nedeniyle eksik olduğu gerekçesiyle bozuldu. Mahkeme kararı 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesiyle bağlantılı olarak değerlendirildi ve kararda yer alan kanun maddelerine göre ceza tayininde hata olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği kararına varıldı.
1. Ceza Dairesi 2012/130 E. , 2012/1739 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 1/B - 2011/298792 MAHKEMESİ : Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ ve NO : 25/04/2011, 2011/146 (E) ve 2011/163 (K) SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya kapsamına göre, olay öncesinde sanığın mağdur ile tanık Şadiye arasındaki ilişki nedeniyle mağdurla tartıştığı, bu tartışmadan bir süre sonra mağdurun evine gittiği, kapı açılır açılmaz içeri girerek elindeki bıçakla mağdurun kalça bölgesine ve batın bölgesine toplam beş darbe vurduğu, darbelerden sadece bir tanesinin batına nafiz olup iç organ yaralanmasına neden olmadığı olayda, hedef alınan vücut bölgesi, aralarında öldürmeyi gerektirecek bir husumetin bulunmaması, ciddi bir engel bulunmamasına rağmen sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi dikkate alındığında, ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşılmakla, kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması; Kabule göre de; 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. Maddesi ile uygulama yapılırken, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak makul oranda ceza tayini yerine, hiç isabet olmaması durumunda uygulanma ihtimali bulunan alt sınırdan uygulama yapılarak eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 13.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.