19. Hukuk Dairesi 2014/4925 E. , 2014/9666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2012
NUMARASI : 2010/179-2012/388
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 15/09/2009 tarihli sözleşme yapıldığını, sözleşme gereği davalıya 3 adet 4.000,00 TL"lik bono verildiğini, ancak sözleşme şartlarının yerine gelmemesi durumu bulunduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi tek yanlı olarak feshettiğini belirterek, sözleşme gereği verilen bonolardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme gereklerinin yerine getirildiğini, edimlerini yerine getirmeyenin davacı yan olduğunu savunarak davanın reddini ve %40 tazminatın davacıdan alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, taraflar arasında 15/09/2009 tarihli sözleşmenin yapıldığı, sözleşme gereği davalıya üç adet 4.000,00 TL"lik bono verildiği, bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafça tek yanlı olarak sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle sözleşme gereği davalıya verilen bonolardan borçlu olmadıklarının tespiti istenmiş ise de, edimini yerine getirmeyen tarafın davacı yan olduğu, davalının ise edimlerini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine, İİK 72/4 maddesi gereği dava açılma tarihi göz önünde tutularak %40 tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine dair verilen hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) İİK"nın 72/4 maddesi uyarınca takip alacaklısı lehine tazminata hükmedilmesi için, verilmiş bir tedbir kararının bulunması ve bu tedbir kararı dolayısıyla, takip alacaklısı davalının alacağını geç almış olması gereklidir. Somut uyuşmazlıkta ise, mahkemece icra takibinin durdurulması ya da icra veznesindeki paranın ödenmemesi hususunda verilmiş bir tedbir kararı olmadığı gibi, dava konusu senetleri icra takibine koyan da davalı değildir. Bu nedenle, mahkemece şartları oluşmadığı halde davalı yararına tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davacı vekilinin sair temyizi itirazlarının reddine, (2) nolu bendde belirtilen nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.