1. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/13210 Karar No: 2010/1088 Karar Tarihi: 04.02.2010
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/13210 Esas 2010/1088 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2009/13210 E. , 2010/1088 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2009 NUMARASI : 2008/215-2009/184
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülkiyeti hazineye ait çekişme konusu taşınmazlara, davalı Belediyenin spor tesisi, park vs. yapmak suretiyle, müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım talebinde bulunmuştur. Davalı, kamunun kullanımı için tesisler yapıldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Hazine adına kayıtlı 30859 ada 1 ve 30967 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara davalı Belediye"nin spor kompleksi, sosyal hizmet içerikli tesisler yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı, taşınmazların yasa gereğince Belediyenin uhdesinde olması gereken yerlerden Olduğunu, yapılan tesislerin kamunun kullanımına bedelsiz terk edildiğini savunmuştur. Davalı Belediye tarafından, Hazine aleyhine 30859 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için ecrimisil bedeli istenmesine ilişkin işleminin iptali istemiyle açılan Ankara 3.İdare Mahkemesinin 2007/1055 esas 2008/1227 karar sayılı davada dava konusu işlemin 10.10.2006 tarihinden sonraki dönem için ecrimisil alınmasına ilişkin kısmının iptaline, bu tarihten önceki döneme ilişkin ecrimisil istemi yönünden davanın reddine karar verilmiş, Danıştay 10.Dairesince redde ilişkin kısmın onanmasına, iptale ilişkin kısmın bozulmasına karar verilmiştir. Her ne kadar, taşınmazlar imar planında spor ve park alanı ve belediye proje alanı olarak düzenlenmiş ise de, düzenlemenin kesinleşmediği dosya kapsamı ile sabittir. Ayrıca, 3194 Sayılı Yasanın 11.maddesi çerçevesinde yapılmış bir işlem ve tahsisinde bulunmadığı tartışmasızdır. Hal böyle olunca, kayda üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.