5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/3101 Esas 2018/1076 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3101
Karar No: 2018/1076
Karar Tarihi: 07.02.2018

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/3101 Esas 2018/1076 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi sebebiyle yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Mahkemenin verdiği hükümde, şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerektiği halde sanık hakkında hüküm kurulduğu ve savunma hakkının kısıtlandığı belirtildi. Ayrıca, uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmeyen suçlar yönünden uzlaştırmanın öncelikle uygulanması gerektiği ifade edildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle:
- 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 71. maddesi
- 5728 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 75. maddesi
- 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarının Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik.
19. Ceza Dairesi         2016/3101 E.  ,  2018/1076 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5846 sayılı Kanuna 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir” şeklindeki düzenlemeye göre, şikayetçi ... Meslek Birliği vekilinin dava konusu materyaller ile ilgili olarak 6 aylık yasal şikayet süresi içerisinde hak sahipliğine ilişkin hukuken geçerli belgeleri ibraz etmediği, şikayetçi ... Meslek Birliği tarafından ise hak sahipliğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre;
    1-Hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine, dosyayı ele alan mahkemece duruşma açılarak ve sanığın savunması alınarak CMK"nın 231/11. maddesine uygun olarak hükmün açıklanması gerektiği halde usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilmeden ve duruşma açılmadan ek karar ile mahkumiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Şikayetçiler vekilinin 16/08/2012 havale tarihli ve 11/09/2012 tarihli dilekçelerinde uzlaşmak istemediklerine ilişkin beyanda bulunduğu tespit edilmişse de, bir hakkın
    doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaştırma teklifinin ve uzlaştırmaya yönelik beyanların hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. maddesinde öngörülen suçlar yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253 ve 254 maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    3-Sanık hakkında verilen kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
    4-Şikayetçiler vekilinin hak sahipliği belgelerini ibraz etmediği gözetilmeden, anılan meslek birliklerinin davaya katılmalarına karar verilip lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    5-01/06/2005 gün ve 25832 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren “Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik” gereği bilirkişi listesine kaydı yapılıp yapılmadığı anlaşılamayan ve tanzim ettiği raporu hükme esas alınan "ın kimlik tespiti ve yemininin yaptırılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.