2. Ceza Dairesi Esas No: 2012/27033 Karar No: 2013/4145 Karar Tarihi: 28.02.2013
Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2012/27033 Esas 2013/4145 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2012/27033 E. , 2013/4145 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dairemizin 21.06.2012 tarih ve 2010/19990-2012/16989 sayılı ilamı ile Şanlıurfa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.07.2007 tarihli kararı ile sanığın 5237 sayılı TCK’ nun 125/1-4, 62, 51. maddeleri uyarınca 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı yokluğunda istinaf yolu açık olmak üzere verilen kararın 08.11.2007 tarihinde sanığa tebliğ edildiği karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 25.03.2008 gün ve 2008/17549 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Dairemizin 02.06.2008 tarih ve 2008/11487-10061 sayılı kararı ile “sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararına karşı temyiz yoluna başvurulması mümkün olduğu halde istinaf yolu açık olduğu belirtilerek karar verilmek suretiyle sanığın yanıltıldığı, dolayısıyla sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararının henüz kesinleşmediği, bu itibarla sanığın başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii usulüne uygun şekilde açıklanarak davetiye ile yeniden gerekçeli karar tebliğ edilip kesinleşmesi sağlandıktan sonra kanun yararına bozma isteminde bulunabileceği belirtilerek kesinleşmemiş karara yönelik kanun yararına bozma isteminin reddine karar verildiği, hüküm kesinleşmediği halde mahkemece dosya re’ sen ele alınarak duruşma açılmak suretiyle 30.07.2008 tarihinde verilen mahkumiyet kararının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda yasa yolunun istinaf olduğu belirtilerek sanığın yanıltıldığı, dolayısıyla yasa yolu bildiriminin yönetimince yapılmadığı, bu durumun ön sorun olarak ele alınması gerektiği gözetilerek, gerekçeli kararın "hükmün tebliğinden itibaren bir hafta içinde hükmü veren mahkemeye veya bulunan yer mahkemesine bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması, bu beyanın tutanağa geçirilmesi ve tutanağın hakime onaylattırılması suretiyle, Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine" dair açıklamalı olarak sanığa tebliği ile tebligat ilmuhaberi (alındı belgesi) ile birlikte verilmesi halinde, temyiz dilekçesi de eklenerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE karar verilmiş ise de sanığın yokluğunda verilen 16.7.2007 tarihli kararın bozma ilamı doğrultusunda tebliğ için çıkartılan tebligatın Tebligat Kanununun 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 10. maddesi uyarınca Nüfus Müdürlüklerinde bulunan adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine tebligat yapılması, burada adres kaydı olmaması halinde Tebligat kanunun 35. maddesine göre eski adrese tebligat yapılması gerekirken doğrudan, sanığın eski adresine 35. madde uyarınca yapılması nedeniyle geçersiz olduğu anlaşılmakla, 16.07.2007 tarihli gerekçeli kararın "hükmün tebliğinden itibaren bir hafta içinde hükmü veren mahkemeye veya bulunan yer mahkemesine bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması, bu beyanın tutanağa geçirilmesi ve tutanağın hakime onaylattırılması suretiyle, Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine" dair açıklamalı olarak sanığa usulüne uygun olarak tebliği ile tebligat ilmuhaberi (alındı belgesi) ile birlikte verilmesi halinde, temyiz dilekçesi de eklenerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın yeniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 28.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.