1. Ceza Dairesi Esas No: 2010/3436 Karar No: 2012/4557 Karar Tarihi: 04.06.2012
Öldürmeye teşebbüs - görevi kötüye kullanma - mala zarar verme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/3436 Esas 2012/4557 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, polis memuru olarak görev yapan sanığın dolandırıcılık şüphelilerini takip sırasında, saldırıya maruz kaldığı gerekçesiyle ateş ederek şüphelileri yakalamaya çalıştığı esnada yaralanmasına sebep olduğu bir kişinin yaralanmasına sebep olduğu öne sürülerek öldürmeye teşebbüs suçu, mala zarar verme ve görevi kötüye kullanma suçlarından dava açıldığı anlatılmıştır. Ancak, mahkeme sanığın meşru savunma hakkını kullanması nedeniyle hiçbir suç isnat etmeyerek beraat kararı vermiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nun 25 ve CMK'nın 223. maddeleri uyarınca meşru savunma koşulları altında sanığın eyleminin meşru olduğu ifade edilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, TCK'nın 25. maddesi (Meşru Müdafaa), CMK'nın 223. maddesi (Ceza verilmesine yer olmadığı haller) ve CMK'nın 232/6. maddesi (Kararların gerekçesi) olarak belirtilmiştir.
1. Ceza Dairesi 2010/3436 E. , 2012/4557 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2008/150484 MAHKEMESİ : Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO : 28/02/2008, 2007/265 (E) ve 2008/68 (K) SUÇ : Öldürmeye teşebbüs, görevi kötüye kullanma, mala zarar verme.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-a) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan usulüne göre açılmış kamu davası bulunmadığı gibi, sanığın savunmasının Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinde alındığı 17/05/2006 tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, mala zarar verme suçundan zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceğine yönelen tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiştir. b) Oluşa, dosya içeriğine ve bozma gerekçesine göre; olay yeri inceleme raporlarının dosyaya getirtildikten sonra hüküm kurulması gerektiğine yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. c) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 05/03/2005 yerine 05/03/2007 olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir. 2-a) Oluşa ve dosya içeriğine göre; polis memuru olarak görev yapmakta olan sanığın İş Bankasına ait ATM cihazına telefon düzeneği yerleştirmek suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs eden şüphelileri takip amacıyla diğer kolluk görevlileriyle birlikte olay yeri civarında tertibat aldıkları, “dur polis” diye bağırma ve ardından silah sesleri gelmesi üzerine bir aracın hızla uzaklaştığını gören sanığın silahını çıkartarak kaçan arabayı takip etmeye başladığı, arkasından bir arabanın geldiğini fark ederek geriye dönen sanığın dolandırıcılığa teşebbüs edenlere ait olduğunu düşündüğü aracı durdurmak amacıyla tabancasını doğrulttuğu esnada katılanın durmayarak üzerine doğru gelmeye devam etmesi nedeniyle tabancayla aracı hedef alarak ateş ettiği, ön camından giren mermiye rağmen hareket etmeye devam eden katılanın idaresindeki aracın sanığa çarparak yaraladığı, aracın arkasından durdurmak amacıyla tekrar ateş eden sanığın aracın sağ arka kapının alt kısmına isabet kaydettirmesine rağmen katılanın durmayarak olay yerinden uzaklaştığı anlaşılmakla; sanığın, kendisine yönelmiş ve halen devam eden saldırıyı o andaki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetme zorunluluğu ile eylemini meşru savunma koşulları altında gerçekleştirdiği ve meşru savunmada aşırıya kaçılmadığı anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCK.nun 25 ve CMK.nun 223. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve sanığın beraatına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Kabule göre de; Sanık hakkında beraat kararı verilirken hüküm fıkrasında madde numarasının gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle (BOZULMASINA), 04/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.