14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/1300 Karar No: 2010/2354 Karar Tarihi: 04.03.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/1300 Esas 2010/2354 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/1300 E. , 2010/2354 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 08.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, maliki olduğu 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki “...” olarak yazılan baba adının “...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacı maliki olduğu 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarındaki nüfus bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Mahkemece, kaydında düzeltme yapılması istenen taşınmazın 1325 doğumlu ölü ... oğlu ... adına tespit gördüğü, tescil dosyasında da yapılan kolluk araştırmasında 1909 doğumlu 1950 yılında ölü ... isimli bir kişinin bulunduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kaydında düzeltme yapılması istenen 4 parsel sayılı taşınmaz senetsizden ve vergi kaydı bulunmaksızın zilyetlik nedeni ile “... oğlu ...” adına tespit edilmiş, itiraz üzerine Beyşehir Kadastro Mahkemesi’nin kararı ile kayıt altına alınmıştır. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada tapu kayıt maliki “... oğlu ...’ya” ait nüfus kaydının bulunmadığı bildirilmiştir. Taşınmazın bulunduğu mahalde zabıta aracılığı ile yapılan araştırmada kayıt maliki “... oğlu ...” ile davacı “... oğlu ...’nın” aynı kişi olduğu belirlenmiştir. Dinlenen tanık da taşınmazın davacıya ait olduğunu söylemiştir. Tescil kararı veren mahkemece de yapılan araştırmada baba adı ve soyadları farklı kişilerin nüfus kayıtları gönderilmiş, anılan dosyada dinlenen kadastro tespit bilirkişileri de taşınmazın davacıya ait olduğunu söylemişlerdir. Yapılan tüm araştırmalar sonucu dava kanıtlanmıştır. Bu nedenle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.