20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8838 Karar No: 2016/9298 Karar Tarihi: 18.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8838 Esas 2016/9298 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/8838 E. , 2016/9298 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 16. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vekalet alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalının tüketici, taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Tüketici Mahkemesince ise tarafların tüketici olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanunun 3/1. maddesinin (k) bendinde: Tüketici, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; maddenin (l) bendinde de: Tüketici işlemi mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir. Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, avukat olan müvekkili davacının, davalının vekili olarak ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/409 E. sayılı dosyasında davalıyı vekil olarak temsil etmek üzere vekalet almışken, davalı tarafça vekillikten haksız şekilde azledildiğini ileri sürerek, vekalet ücretinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında vekalet sözleşmesi düzenlediği, davacının avukat olup, mesleki amaçla hareket ettiğinden 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, bu nedenle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.