Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3158 Esas 2018/4020 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3158
Karar No: 2018/4020
Karar Tarihi: 29.05.2018

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3158 Esas 2018/4020 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/3158 E.  ,  2018/4020 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanık hakkında ayrı ayrı 6 kez TCK"nın 157/1, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/10/2008 tarih ve 2008/4-192-214 E. K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, sanığın yüzüne karşı verilen hükümde, kanun yoluna başvuru süresinin başlangıcı açısından "tebliğden itibaren" denilmek suretiyle yanıltma yapıldığı, sanığın da kendisine tebligat yapıldıktan sonra 12/02/2018 tarihinde temyiz talebinde bulunduğu dikkate alınarak, vaki yanıltma nedeniyle temyiz isteminin tebliğ üzerine ve süresinde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,
    Sanığın, suç tarihinde, aracını tamir ettirmek bahanesi ile getirdiği serviste çalışan katılanlara, kendisini emekli savcı olarak tanıtıp, katılanlardan ... ile yaptığı sohbet esnasında yedieminde faturalı hacizli ürünler olduğunu, ihalelere katılıp televizyon ve plazmaları ucuz yolla temin edebileceğini söylediği, bunun üzerine katılanlardan ...’den 985 TL,...’den 1.185 TL,...’ten 1.238 TL, ...’dan 1.238 TL, ...’den 1.950 TL ve ...’dan 1.238 TL parayı, bir kısmı elden bir kısmı banka hesabına havale olacak şekilde aldığı, ancak sanığın getirmeyi vaat ettiği eşyaları getirmediği ve katılanları sürekli oyaladığı, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle her bir katılana karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
    Sanığın kendisini, her hangi bir kamu görevi olmayan, emekli savcı olarak tanıtmış olması karşısında, tebliğnamede eyleminin TCK"nın 158/1-L maddesi kapsamında kaldığına yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş olup,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Aynı iş yerinde çalışan katılanların kovuşturma aşamasında, olaya ilişkin her hangi bir beyanlarının alınmamış olması ve sanığın katılanlarla aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı görüşerek, yedieminden ucuz televizyon getireceğini söyleyerek menfaat temin ettiği, dolayısıyla sanık hakkında TCK 43. madde anlamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması karşısında, öncelikle katılanların duruşmaya çağrılarak ayrıntılı beyanlarının alınması, alınacak beyanlarında özellikle sanık ile aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı görüştükleri, sanığa parayı nasıl verdikleri hususları ayrıntılı bir şekilde sorularak, alınacak beyanların sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/2 maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, yeterli ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde her bir katılana yönelik eylem nedeni ile sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükmü verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.