17. Hukuk Dairesi 2018/3790 E. , 2020/328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının yapım ve bakımı ile trafik güvenliğinin sağlanmasından sorumlu olduğu yolda meydana gelen kaza sonucu davacı şirkete kasko poliçesiyle sigortalı aracın hasara uğradığını, sigortalıya 23.500,00 TL. hasar bedelini ödeyip haklarına halef olduklarını, kazada tali kusurlu olan davalıdan ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davada idari yargının görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen kararın, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 15.12.2011 tarih, 2011/4622 Esas ve 2011/12324 Karar sayılı ilamı ile mahkeme hükmü onanmıştır. Davacının idari yargıda açtığı davada verilen karşı görevsizlik kararı üzerine, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin "davada adli yargının görevli olduğuna ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevsizlik kararının kaldırılmasına" ilişkin 28.09.2015 tarihli kararı üzerine, mahkemece yargılamaya devam edilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaliyle takibin devamına, asıl alacak 3.459,00 TL. üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davada adli yargının görevli olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 28.09.2015 tarihli kesin nitelikteki kararıyla saptandığından, bu yönün incelenemeyecek olmasına;
oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nun 26/1. maddesi "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi göz önünde bulundurulduğunda; davacı tarafın talebi aşılarak, talep edilmeyen icra inkar tazminatına hükmolunması doğru değildir. Diğer yandan; davacının davalıya rücusu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ve davalının sorumlu olduğu gerçek zarar miktarının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiği için, alacak likit (muayyen, belirli) olmadığından, icra inkar tazminatına hükmolunması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle; yasal şartları oluşmadığı gibi, davacı tarafın talep de etmediği icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değil bozma sebebi ise de bu husustaki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinin (asıl alacak 3.459,00 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine) hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.