İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 11.04.2017 tarih 2016/212 esas 2017/50 sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan tayin edilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilen hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen sanık müdafi ile katılanlar vekillerinin duruşmaya gelmedikleri, katılan ... vekili Av ..."ın duruşma saatinden sonra sunduğu mazeret dilekçesi dışında bir mazeret de bildirilmediği anlaşılmakla, duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın asli kusurlu olarak, iki kişinin ölümüne ve kendisinden şikayetçi olmayan 16 kişinin de yaralanmasına sebebiyet verdiği somut olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; meydana gelen zararın ağırlığı, olayda iki kişinin ölmesi ve yaralanan 16 mağdurun da sanıktan şikayetçi olmaması hususları gözetilerek, hak ve nesafete uygun bir ceza tayini yerine, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayini, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.