18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11941 Karar No: 2014/13105 Karar Tarihi: 22.09.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/11941 Esas 2014/13105 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2014/11941 E. , 2014/13105 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/06/2013 NUMARASI : 2013/735-2013/1017
Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ilgili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının annesi olan M.. F.."nun hasta, yaşlı ve akıl sağlığının yerinde olmadığını, malvarlığını kötü yönettiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanunu"nun 405, 406 ve 408. maddeleri gereğince kendisine vasi atanmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin hükmüne dayanak yapılan Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 17.04.2013 tarihli raporunda; kısıtlanması talep edilen M.. F.."nda yaşa bağlı kognitif bozukluk tespit edildiği, akli dengesinin kısmen yeterli olduğu, yaşa bağlı bilişsel bozukluk nedeniyle vasi tayini gerekebilir, olmazsa yasal danışman tayini gerektiği belirtilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi"nin 07.03.2011 tarihli raporunda ise; kısıtlanması talep edilen M.. F.."nun akli dengesinin yerinde olduğu, Aile Sağlığı Merkezinin 12.07.2012 tarihli raporunda da aynı şekilde ilgilinin akıl sağlığının yerinde olduğu, yine Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi"nin 27.12.2013 tarihli raporunda; M.. F.."nun akli dengesinin yerinde olduğu, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi"nin 29.01.2014 tarihli raporunda da ilgilinin sağlam olduğu belirtilmiştir. Böylece kısıtlanması talep edilen M.. F.."nun raporları arasında çelişki oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu çelişkinin giderilmesi için alınan raporların tamamı eklenerek ilgilinin Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kuruluna sevk edilmesi ve muayenesi yapılarak Türk Medeni Kanunu"nun 405.maddesinde yer alan kısıtlama sebebinin bulunup bulunmadığının tespiti ile oluşacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.