Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3336 Esas 2018/4628 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3336
Karar No: 2018/4628
Karar Tarihi: 25.06.2018

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3336 Esas 2018/4628 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/3336 E.  ,  2018/4628 K.

    "İçtihat Metni"

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yaralanmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08.08.2017 tarih ve 2017/77925 soruşturma, 2017/39114 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03.11.2017 tarih ve 2017/5555 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10.05.2018 gün ve 94660652-105-34-5890-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.05.2018 gün ve 2018/41562 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müşteki ile şüphelinin 2011 yılında kurdukları şirketin ortakları olduğu müşteki vekili tarafından tarafların bahse konu şirketin yönetiminde şüphelinin müştekiden habersiz olarak şirket makine ve ekipmanlarını başka bir yere taşıdığı ve ardından bunları satmak suretiyle müştekiyi hileli davranışlarla dolandırdığını iddia ettiği anlaşılmakla, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti bakımından ticari defter ve belgelerin temin edilmek suretiyle araştırma yapılması ve gerektiğinde bilirkişi raporu aldırılması, şüpheli ve müşteki ifadelerine başvurulması, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, sadece taraflar arasındaki anlaşmazlığın ticari ilişki niteliğinde olduğu ve hukuki ihtilaf mahiyetinde bulunduğu gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bakırköy 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03.11.2017 tarih ve 2017/5555 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.