22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12591 Karar No: 2016/6576 Karar Tarihi: 21.04.2016
Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/12591 Esas 2016/6576 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın dolmuş şoförü olan müştekinin cep telefonunu konuşmak bahanesiyle alarak olay yerinden uzaklaşması şeklinde gerçekleştirdiği hırsızlık suçunu işlediğine karar vermiş ve sanığı mahkum etmiştir. Suç tarihi olan 04.10.2010 günü gündüz sayılan zaman diliminde gerçekleşen eylem, TCK'nın 142/1-c maddesine uymaktadır. Kabule göre, TCK'nın 141/1, 143 ve 168. maddeleri uyarınca verilen sonuç ceza 3 ay 26 gün yerine 3 ay 16 gün olarak belirlenmiştir. Ceza Genel Kurulu'nun önceki uygulama hatalarından dolayı, bu hatalar nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan ötürü ikinci kez avantajlı bir uygulamadan yararlandırılması adil olmayacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin kararı dikkate alınarak 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararı infazda göz önünde bulundurulabilir. Yüksek Mahkeme, sanığın temyiz itirazlarını reddeder ve yerel mahkemenin hükmü onaylanır. Kanun maddeleri: TCK 142/1-c, TCK 141/1, TCK 143, TCK 168.
22. Ceza Dairesi 2015/12591 E. , 2016/6576 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suç tarihi olan 04.10.2010 günü gündüz sayılan zaman diliminde sanığın dolmuş şoförü olan müştekinin cep telefonunu konuşmak bahanesiyle alarak olay yerinden uzaklaşması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK"nın 142/1-c maddesine uyan suçu oluşturduğu, eylemin gündüz sayılan zaman diliminde gerçekleşmesi nedeniyle TCK"nın 143. maddesinin uygulanamayacağı ve kabule göre de TCK"nın 141/1, 143 ve 168. maddeleri uyarınca verilen sonuç cezanın 3 ay 26 gün yerine 3 ay 16 gün olarak belirlenmek suretiyle eksik cezaya hükmolunduğu anlaşılmakta ise de; Ceza Genel Kurulu"nun 17.11.1998 gün ve 282-348, 23.03.2004 gün ve 41-70 ile 04.03.2008 gün ve 47-43, 27.04.2010 73-97 sayılı kararlarında da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; lehe yasa yolu davası üzerine aleyhe değiştirememe kuralı uyarınca hakkında ağır sonuç ceza uygulanmayan, diğer bir deyişle bu kuraldan yararlanmış olan bir sanığın, önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan ötürü ikinci kez avantajlı bir uygulamadan yararlandırılması adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmayacağından yukarıda eleştiri konusu yapılan ve sanığın gerçekte alması gereken ceza miktarından daha az bir ceza almasına yol açan mahkeme uygulamasının sanık lehine olması nedeniyle bu yanılgılı uygulamada yapılan hatadan ötürü ikinci kez atıfet sağlayacak şekilde bozma yapılmasının adalet ve hakkaniyete uygun olmayacağından bahsedilen hususlar bozma nedeni yapılmamış; Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür. Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık ..."un temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle, hükmün ONANMASINA, 21/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.