Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/11/2012 tarih ve 2011/662-2012/616 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, Diyarbakır"da ekonomik olarak yoksulluk sınırında yaşayan müvekkilinin 1997 yılı Nisan ayında binmiş olduğu şehirlerarası otobüste cüzdanını düşürdüğünü, bununla ilgili karakola başvurduğunu ve yeni kimliğini çıkardığını ancak 2008 yılının Aralık ayında ev adresine S. Kağıtçılık Matbaa ve Matbaa Malzemeleri Reklamcılık Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. adlı bir şirketin güya ortağı olması sıfatıyla İstanbul Vergi Dairesi"nden vergi ceza ihbarnamesi ve takdir komisyon kararlarının tebliğ edildiğini, müvekkilinin yaptığı araştırmada ayrıca üç ayrı şirkete daha ortak yapıldığını öğrendiğini, müvekkilinin 1997 yılında kaybetmiş olduğu nüfus cüzdanını ele geçiren kötü niyetli kişilerce müvekkili adına kurulmuş bulunan şirketlerden biri olan davalı ile müvekkilinin arasında hiçbir bağının olmadığının ve şirketin borçlarıyla müvekkilinin bilgisinin bulunmadığının tespiti ile şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirketin kurulduğu tarihten itibaren davalı ile hiçbir zaman ve şekilde hukuki bağının olmadığı ve şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davacının davalı şirketin ortağı olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Ancak, davacı vekilinin davalı şirketin feshi talebine ilişkin olarak mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davacı yararına BOZULMASINA, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.