Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın yüzüne karşı verilen kısa kararın temyize tabi olduğu gözetilmeden, gerekçeli kararda kısa kararla çelişir şekilde CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itirazı kabil olmak üzere karar verilmesi üzerine, sanığın bu karara karşı temyiz yoluna başvurması ve Cumhuriyet savcısının itirazına binaen, mahkemece verilen kararın itiraza tabi olduğu gerekçesiyle 12.03.2015 tarihli ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine, sanığın aynı gün bu ek karara karşı itirazı karşısında, temyiz isteminin reddine dair verilen 12.03.2015 tarihli ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, temyiz isteminin reddine dair adı geçen ek karar kaldırılarak 25.02.2015 tarihli temyiz dilekçesi üzerine yapılan incelemede: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda sanık hakkında TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ve hak yoksunluğuna karar verildiği ve gerekçesi de açıklanmak suretiyle CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği, gerekçeli kararın gerekçe bölümünde de CMK"nın 231. maddesinin uygulanmadığına dair ifadelere yer verildiği gözetilmeden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında TCK"nın 179/3-2 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası verilmek ve CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında ve kararın gerekçesi ile hüküm arasında çelişki oluşturulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.