Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/273 Esas 2015/11939 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/273
Karar No: 2015/11939
Karar Tarihi: 22.12.2015

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/273 Esas 2015/11939 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Amasya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir ceza davası kararı temyiz edilmiş. Sanık, mağdure ile rızaen cinsel ilişkiye girdiği için beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan suçlu bulunmuş ve cezası TCK’nın 103/6. maddesi uyarınca arttırılmış. Ancak, mahkeme rapor esas alınarak sanığın kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiğini belirtmiş, sanığın taksirle bile hareket etmediğini ve cezasının bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşmada dikkate alınabileceğini vurgulamıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı TCK’nın 103/6. maddesi uyarınca verilen fazla ceza tayini nedeniyle bozulmuştur. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiği için yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nın 103/6. maddesi: Cinsel istismar suçunun nitelikli hallerinde ceza artırımı öngören madde.
- TCK'nın 23. maddesi: Kişinin kastetmediği fakat gerçekleşen neticeden dolayı sorumlu tutulabilmesi için taksirli hareket etmesi gerektiğini belirten
14. Ceza Dairesi         2014/273 E.  ,  2015/11939 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 14 - 2012/210952
MAHKEMESİ : Amasya Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24.05.2012
NUMARASI : 2010/93 Esas, 2012/110 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın, mağdure ile rızaen cinsel ilişkiye girmesi şeklindeki eylemi ile ilgili olarak yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek muayenesi yapılan mağdure hakkında düzenlenen 28.10.2011 günlü raporda maruz kaldığı olaydan dolayı travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon tanıları ile ruh sağlığının bozulduğunun bildirilmesi karşısında, anılan rapor esas alınarak sanığın cezası TCK"nın 103/6. maddesi uyarınca arttırılmış ise de, cebir veya tehdit olmaksızın gerçekleştirilen eylem nedeniyle sanığın kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiği, TCK"nın 23. maddesi uyarınca gerçekleşen fakat kastetmediği bu neticeden sanığın sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, somut olayda sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, kişisel özellikleri ile olayın gerçekleşme biçimi nazara alındığında ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı, meydana gelen bu zararın ancak TCK"nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşmada dikkate alınabileceği gözetilerek sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
5271 sayılı CMK"nın 325/3 maddesine aykırı olarak sanığın sarfına sebebiyet vermediği DNA test giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.