14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/712 Karar No: 2015/11947 Karar Tarihi: 22.12.2015
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/712 Esas 2015/11947 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir çocuğun nitelikli cinsel istismarı davasında, sanığın mağdureyi cebir kullanarak taciz ettiği ve ruh sağlığını bozup bozmadığı konularında yeterli değerlendirmeler yapılmadığı gerekçesiyle karar bozuldu. Yargılamanın yenilenmesi ve TCK'nın 103/4 ve 103/6 maddelerine göre sanığın cezalandırılması gerektiği belirtildi. Kararın yeniden değerlendirilmesi sırasında TCK'nın 53. maddesi de göz önünde bulundurulmalıdır. ( TCK'nın 103/4 ve 103/6 maddeleri; Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda cebir veya tehdit kullanıldığı takdirde ceza artırımı ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna ilişkin ceza hükümleri içerir. TCK'nın 53. maddesi ise ceza kanunlarında yapılan değişikliklere ilişkin hükümler içerir.)
14. Ceza Dairesi 2014/712 E. , 2015/11947 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 14 - 2013/369474 MAHKEMESİ : Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 16.02.2012 NUMARASI : 2011/331 Esas, 2012/34 Karar SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Olay tarihinde mağdurenin bulunduğu eve gelen sanığın, yanından uzaklaşan mağdureyi tutarak orada bulunan yatağın üzerine doğru attığı ve bu suretle eylemini cebir kullanarak gerçekleştirdiği mahkemece oluşa uygun olarak kabul edildiği halde, TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanmaması, Olay nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti bakımından, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğretim Kurumlarından veya birimlerine bağlı hastanelerden, rapor alındıktan sonra, sanık hakkında TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.