1. Ceza Dairesi 2011/4077 E. , 2011/4157 K.
"İçtihat Metni"TEBLİĞNAME : 1-B/2011/125091
MAHKEMESİ :ADANA İkinci Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO :30.11.2010 -24/447
SUÇ :Kasten öldürmeye teşebbüs ve izinsiz silah taşımak,işbu öldürmeye teşebbüs suçuna yardım
M.. Ç.."ı kasten öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık M.. Ç.., işbu öldürmeye teşebbüs suçuna yardımdan sanık Y.. Ç.."ın bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (ADANA) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.11.2010 gün ve 24/447 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 07.04.2009 gün ve 2008/9-271 esas, 2009/92 karar sayılı kararında açıklandığı üzere; CMUK.nun 295. maddesinde yasa yolu başvuru hakkından vazgeçme ve geri alma müesseseleri birlikte düzenlenmiş iken, CMK.nun 266. maddesinde yalnızca geri alma hakkının kabul edildiği dikkate alınarak, sanığın 01.12.2010 tarihli dilekçesi ile cezanın onanması ve temyiz yasa yoluna gönderilmemesi yönündeki talebi, bu tarih itibariyle henüz gerçekleşmiş bir temyiz istemi bulunmadığından temyiz isteminden vazgeçme niteliğinde kabul edilemeyeceği, yasa yolu başvurusundan feragat niteliğinde kabul edilebilecek bu istemin, CMK.nun 266. maddesinin açık hükmü uyarınca sanık müdafiinin 03.12.2010 tarihli dilekçe ile süresinde yaptığı ve geçerli olan temyiz başvurusu üzerine temyiz incelemesi yapılmasına engel oluşturmayacağı gözetilerek tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, sanık Mehmet müdafiinin temyiz isteminin geçerli olduğu kabul edilmiştir.
2-Sanık Mehmet hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu yönünden;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamışsa da suçun niteliğine, temas ettiği maddelerdeki cezanın nev’i ve miktarına göre, suç tarihi olan 04.09.2001 tarihinden hüküm tarihi olan 30.11.2010 tarihine kadar 765 sayılı TCK.nun 102/4. Maddesinde belirtilen zamanaşımı sürelerinin dolduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün (BOZULMASINA), ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kamu davasının CMUK.nun 322. maddesindeki yetkiye istinaden gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri gereğince (DÜŞMESİNE),
3- Sanık Mehmet hakkında kasten insan öldürmeye kalkışma, sanık Yılmaz hakkında kasten insan öldürmeye yardım etme suçları yönünden,Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçlarının niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Yılmaz müdafiinin sübuta vesaireye, sanık Mehmet müdafiinin suç vasfına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; olaydan önce mağdur ile arasında husumet bulunan sanık Mehmet’ in, yanında sanık Yılmaz olduğu halde sokakta aracın içersinde gördüğü mağdura ateş etmeye başladığı, sağ kalçasından isabet alan mağdurun hayati tehlike geçirmeyerek 15 gün iş ve güçten kalacak şekilde yaralandığı olayda; teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi uyarınca uygulama yapılırken meydana gelen zararın ağırlığına göre alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza verilmesi yerine yazılı şekilde 15 yıl hapis cezası tayin edilerek fazla ceza verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 29.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.