19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11671 Karar No: 2019/7805 Karar Tarihi: 02.05.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11671 Esas 2019/7805 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Gümrük kaçakçılığı suçuyla Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz başvurusu yapılmış ve dosya incelendikten sonra reddi nedeni bulunmamıştır. Ancak, gümrük kaçakçılığı suçları devletin egemenlik hakkının ihlaliyle vergi kaybına sebep olup kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğurmaktadır. Bu sebeple sanığın daha önce işlediği aynı suç nedeniyle açılan davayla birleştirilerek yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karara göre, hak yoksunluğu uygulaması yeniden değerlendirilmelidir ve müsaderenin kararlaştırılması gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak ise 5607 Sayılı Kanun ve TCK'nun 43/1, 53, 54/4 maddeleri belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/11671 E. , 2019/7805 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 23/11/2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Çardak Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/57 Esas ve 2015/259 Karar sayılı hükme ilişkin dosyanın incelenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/71304 tebliğname numarasında kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında; Anılan dosyanın getirtilip incelenerek mümkünse iş bu dava ile birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; 1)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2)Dava konusu gümrük kaçağı eşyanın TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.