1. Ceza Dairesi Esas No: 2009/6552 Karar No: 2011/4974 Karar Tarihi: 07.09.2011
Hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamak - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/6552 Esas 2011/4974 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesi, sanık O.E. ve B.A.'nın C.S.'yi hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamaktan suçlu bulunması sonucu verilen hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu değerlendirdi. Temyiz başvurusunda, 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle ceza miktarının üst sınırının 2 yıla çıkartıldığı ve şikayete bağlı olan suçlarla ilgili sınırlandırmanın kaldırıldığı belirtildi. Mahkeme, bu nedenle yerel mahkemece yeniden değerlendirme yapılması gerektiğine karar vererek hükümleri bozdu. Kanun maddeleri detaylı olarak incelenirse, 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesi arasındaki değişikliklerin bu karara etki ettiği anlaşılır.
1. Ceza Dairesi 2009/6552 E. , 2011/4974 K.
"İçtihat Metni"
TEBLİĞNAME : 3-B/08/33456 MAHKEMESİ :(ANKARA) Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO :28/12/2007 - 251/439 SUÇ :Hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamak
C.. S.."yu hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamaktan sanık O.. E.., işbu suça yardımdan sanık B.. A.."ın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (ANKARA) Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28/12/2007 gün ve 251/439 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesi uyarınca değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında ceza miktarının üst sınırının 2 yıla çıkartılması, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlarla ilgili sınırlandırmanın da kaldırılması nedeniyle yerel mahkemece yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 07/09/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.