Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/2427 Esas 2016/2822 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2427
Karar No: 2016/2822
Karar Tarihi: 08.03.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/2427 Esas 2016/2822 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/2427 E.  ,  2016/2822 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL OLMAZSA TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmaz ise tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 559. maddesinden söz edilmek suretiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi(mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarihli, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK"nın 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun(TBK) 237. ve Tapu Kanunu"nun(TK) 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman isteyebilirler. Dava hakkı da miras bırakanın ölümü ile doğar. Bu kuralın tek istisnası, miras bırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi halidir. Ölümün kadastro tespitinden önce gerçekleşmesi halinde, mirasçılar tarafından açılacak davanın kadastro tespitinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun(KK) 12/3.maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması zorunludur.
    Somut olayda, TMK"nın 559. maddesinin uygulama yeri bulunmadığı gibi, KK"nun 12/3. maddesindeki koşullar da mevcut değildir.
    Hâl böyle olunca, işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.