8. Hukuk Dairesi 2014/7329 E. , 2014/8830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ve davalı taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
1-Tarafların iddia ve savunmalarına dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ile kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- Borçlu vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sair temyiz itirazlarının reddine,
6100 sayılı HMK"nun 30. maddesinde "Hakim yargılamanın makul süre içinde düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Borçlu vekili ilama dayalı olarak başlatılan takipte İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; işçi alacaklarından yasal kesintiler yapılmadan takip başlatıldığını, faizin de hatalı hesaplandığını açıklayarak, 9.950,60 TL fazla istenen alacak ve faizin iptaline karar verilmesini istemiş, yapılan bilirkişi incelemesi sonrası iptali gereken alacak ve işlemiş faizin daha fazla olduğunun anlaşılması üzerine talebini ıslah ettiğini bildirerek, bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, İİY"nın 18. maddesi uyarınca İcra Mahkemelerinde basit yargılama usulünün uygulandığı, HMK"nun 319. madde gereğince basit yargılama usulüne tabi davalarda iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının dava açılmasıyla başlayacağı, bu nedenle davacının ıslah isteminin yerinde görülmediği, taleple bağlı kalındığı gerekçesiyle 9.950,60 TL yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Her şeyden önce borçlunun İcra Mahkemesi’ne başvurusu, ilama dayalı takipte, brüt alacaklar nete dönüştürülmeden fazla alacak ve hatalı faiz istendiğine ilişkin şikayet niteliğinde olup, anılan şikayet, İcra Müdürlüğü"nün, ilama aykırı işlemini kapsadığından süreye tabi değildir.
Öte yandan; İİK’nun 18 maddesinde İcra Mahkemesi"nde görülen işlerde basit yargılama usulü uygulanacağı belirtilmiştir. Süreye tabi olan taleplerde, dilekçede belirtilmeyen bir husus, yargılama aşamasında ileri sürülmesi halinde nazara alınamaz ise de süreye tabi olmayan başvuru nedenleri yargılama aşamasında, mahkemece önüne getirildiğinde, incelenip karar verilmesi, HMK"nun 30. maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereğidir.
Bu nedenle Mahkemece, yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun İcra Mahkemesi"ne başvurusu süreye tabi olmayan ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup, her zaman Mahkeme önüne getirilebileceğinden, bilirkişi raporu doğrultusunda 27.288,98 TL’nin iptaline karar verilmesi yönünde ki 10.07.2013 tarihli dilekçesine konu talebin yazılı gerekçe ile reddi doğru değildir. Bu durumda, Mahkemece, yukarıda açıklanan HMK’nun 30 maddesi uyarınca usul ekonomisi de göz önünde bulundurularak, borçlu vekilinin 10.07.2013 tarihli dilekçesi dikkate alınarak, karar verilmesi gerekir. Aksinin kabulü, borçlunun İcra Mahkemesi’ne yeniden şikayet başvurusunda bulunmasını, dolayısıyla gereksiz masrafa, zaman kaybına ve alacaklının alacağına geç kavuşmasına yol açar.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.