Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/16282 Esas 2020/1796 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/16282
Karar No: 2020/1796
Karar Tarihi: 26.02.2020

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/16282 Esas 2020/1796 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmedildiği belirtilmiştir. Sanığın müdafinin temyiz talepleri incelendiğinde, cezanın azaltıcı sebepleri takdir edildiği, savunmanın reddedildiği ve hükümde eleştirilecek bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin bazı yasal eksiklikler tespit edilmiştir. 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendindeki hakların uygulanması gerektiği konusunda yanılgıya düşüldüğü ve açıklanması geri bırakılması kurumunun yasaya aykırı bir şekilde uygulandığı belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞ ve sanık müdafinin temyiz talepleri yerinde görülmüştür.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/16282 E.  ,  2020/1796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere göre; sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa, uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış ve sanık müdafinin temyiz talepleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
    B) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafinin diğer temyiz talepleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 tarih ve 346-25 sayılı kararında açıklandığı üzere, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı; suç tarihi itibarıyla sanığın kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı; 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra yürürlüğe girdiği gözetilmeden; sanık hakkında "adli sicil kaydındaki mahkumiyetleri nazara alınarak yasal koşulları oluşmadığı" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı,
    2-5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.