19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12351 Karar No: 2019/8377 Karar Tarihi: 14.05.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/12351 Esas 2019/8377 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine hükmetti. Ancak, kararın bazı noktaları nedeniyle temyiz istemi reddedildi. İncelemeler sonunda, suç konusu 1200 karton sigaranın miktarına göre cezanın alt sınırından uzaklaşılarak tayin edilmesi gerektiği, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabileceği, hak yoksunluklarına hükmedilirken Anayasa Mahkemesi kararının yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gibi nedenlerle hüküm bozuldu. Bu doğrultuda dosya, bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere mahkemesine gönderildi. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53, 52/2 maddeleri ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 232/6 maddesi ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca işlem yapıldığı belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/12351 E. , 2019/8377 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre sanık hakkında tayin edilen 80,00 TL adli para cezası yönünden kesinleştirmeye dair 10/11/2014 tarihli işlemler hukuken geçersiz kabul edilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın 23/09/2014 tarihinde tebliğ olunan kararı CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 08/10/2014 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 2- Katılan vekilinin temyizine yönelik yapılan incelemede ise; Hükmün kendisini vekil ile temsil ettiren katılan İdare vekili yerine asil katılan idareye tebliğ edildiği anlaşılmakla, katılan vekilinin öğrenme ile temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1- Suç konusu 1200 karton sigaranın miktarı gözetildiğinde temel cezanın hak ve nesafet kuralları oranında alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerekirken, alt sınırdan hüküm kurulması, 2- TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması, 3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 4- Sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, 5- Kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.