5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/7856 Esas 2019/8414 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7856
Karar No: 2019/8414
Karar Tarihi: 15.05.2019

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/7856 Esas 2019/8414 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verdi. Ancak kararda üç yanlışlık tespit edilerek hükmün bozulmasına karar verildi. İlk olarak, sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmesi kesinlikle yapılamaz. İkinci olarak, sanığın denetim süresini iyi geçirmesi halinde ertelenmiş hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına dair karar alınması gerekmektedir. Son olarak, dava konusu eşya tasfiye edilmiş ise, tasfiye bedelinin hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise, kanuna uygun olarak müsaderesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi (hak yoksunluğu), 51/8. maddesi (erteleme), 54/4. maddesi (eşya müsaderesi), 5607 sayılı Kanun'un 13. maddesi (müsaderede kullanılan Kanun).
19. Ceza Dairesi         2019/7856 E.  ,  2019/8414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    1)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    2)5237 sayılı TCK"nın 51/8. maddesi uyarınca sanığın denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde ertelenmiş bulunan hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) Davaya konu gümrük kaçağı akaryakıt hakkında 25.04.2013 günü tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi delaletiyle TCK"nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresinin yazılması; hükmün ertelemeye ilişkin fıkrasına "5237 sayılı TCK"nın 51/8. maddesi uyarınca sanığın denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde ertelenmiş bulunan hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına ihtarına" ibaresinin eklenmesi ve dava konusu eşyanın müsaderesine ilişkin bendin hükümden çıkartılarak yerine "dava konusu eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise, 5607 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine" bendinin yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.