4. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/3880 Karar No: 2021/533 Karar Tarihi: 08.02.2021
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/3880 Esas 2021/533 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2020/3880 E. , 2021/533 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/03/2004 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/12/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1. Dosyanın incelenmesinde davalılardan ...’in karar tarihinden sonra vefat ettiği anlaşılmakla adı geçen davalının mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya katılımının sağlanarak taraf teşkilinin yapılması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 55. maddesinde; "Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir." hükmü düzenlenmiştir. Yine Türk Medeni Kanunu"nun 28/1. maddesi uyarınca; dava devam ederken taraflardan birinin ölümü halinde ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda, mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümüyle konusuz kalmaz. Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir. Şu durumda, mahkemece anılan usul hükümleri dikkate alınarak; davalı ... mirasçılarının usule uygun şekilde davadan haberdar edilmeleri ve kendilerine taraf teşkilinin sağlanması hususunda süre verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması, usul ve yasaya uygun olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekir. 2.Davacının esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, kasten yaralama nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalılar tarafından dövülmek suretiyle hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına neden olduğunu iddia ettiği davalılardan geçici iş görememesinden, tedavi giderlerinden, kazanç kaybından oluşan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar ... ve ..., yaralama olayına karışmadıklarını, kendilerine iftira edildiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı ..., ceza yargılamasının sonucunun beklenmesini, davacının iş ve gücünden kalmadığını ifade ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalıların haksız eylemi nedeni ile davacının zarara uğradığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Olaya ilişkin olarak Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/780 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama ile mahkemece yapılan yargılama sırasında davacının yaralanmasına ilişkin alınan 17/09/2001, 20/09/2001, 25/09/2001, 10/03/2003, 22/05/2009, 05/10/2010 ve 17/03/2011 tarihli hekim raporları, dinlenen tanık beyanlarına göre ve yine işbu dosyada toplanan delillerle birlikte tüm deliller değerlendirildiğinde davalıların davacıya yönelik yaralama eylemini gerçekleştirdikleri hususu sabittir. Mahkemece buna göre davacı tarafın talepleri değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. Yazılı şekilde davanın reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1 ve 2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.