14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/4600 Karar No: 2010/5228 Karar Tarihi: 06.05.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4600 Esas 2010/5228 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/4600 E. , 2010/5228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.9.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 9.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı maliki olduğu 200 parsel sayılı taşınmazına, davalı komşu 198 parsel malikinin sınırına çok yakın biçimde diktiği ceviz ağacının zarar verdiğini belirterek ağacın kesilmek suretiyle elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş ve davalı 198 parsel sayılı taşınmazdaki ceviz ağacının davacıya ait 200 parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 1,20 metrelik taşkınlık nedeniyle elatmanın önlenmesine, ceviz ağacının 1.20 metrelik kısmının kesilmesine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 737. maddesi gereğince herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Taşkınlıktan amaç ise komşuluğun olağan hoşgörü sınırlarını aşan ve komşunun kendisi ve ailesi ile taşınmazı zararına aşırı derecede etkili olabilecek iş ve eylemlerdir. Zararın varlığı uzman bilirkişi tarafından belirlendiği takdirde giderin şekli de belirlenmelidir. Somut olayda da, ziraat bilirkişi raporunda "... ceviz ağacının taç yapısının çok büyük ağaçlardan olması ve 1 metre mesafeden dallanması nedeniyle 200 no"lu parsele hem kökü ile hemde dalları ile zarar vermekte" olduğu belirtildiğine göre, dava konusu ceviz ağacının kesilmesine karar vermek gerekir iken, ağacın kök zararının ne şekilde giderileceği açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 06.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.