Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/17333 Esas 2017/1258 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17333
Karar No: 2017/1258
Karar Tarihi: 09.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/17333 Esas 2017/1258 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/17333 E.  ,  2017/1258 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalı ... şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı bulunan ...."nün sevk ve idaresinde bulunan ....Plakalı araç ile 22.05.2011 tarihinde park helinde bulunan .... plakalı araca çarpması soncu maddi hasar, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucu park halinde bulunan .... plakalı aracın yanında oturmakta olan müvekkilinin yaralandığını, ....plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin %10 sürekli kusurlu kaldığını, davalı siorta şirketi tarafından 14.08.2012 tarihinde 16.396 TL ödeme yapıldığını, ihtilafın sadece tazminat miktarı konusu olduğunu, adli müzaheret taleplerinin olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sakatlık tazminatı olarak 5.000 TL tazminatın olay tarihinde işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK"nun 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın
    bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda; olay nedeniyle davalı tarafından davacılara ödeme yapılmış, taraflar arasında 09.08.2012 tarihli ibraname imzalanmıştır. Eldeki davanın 30.04.2013 tarihinde açılmış olmasına göre, KTK"nun 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği görülmektedir. Mahkemece; destek tazminatı, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanmış ve 3.725,39-TL bakiye alacağın olduğu belirlenmiştir. Buna göre; ödeme ile bakiye zarar arasındaki fark fahiş olduğundan davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanacak zarar tutarından davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşacak duruma göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.