11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/941 Karar No: 2016/6242 Karar Tarihi: 06.06.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/941 Esas 2016/6242 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/941 E. , 2016/6242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/06/2015 tarih ve 2014/1100-2015/517 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalının toplam 15.000,00 TL değerinde iki adet senetten dolayı hakkında icra takibi başlattığını, icra takibine konu devir teminat senedi karşılığında davalıdan herhangi bir mal ve hizmet satın almadığı gibi, davalının herhangi bir devir de yapmamış olduğunu ileri sürerek, davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, davalının fuzuli takip tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, senetlerin bedelsiz olduğu yönünde bir delil mevcut olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine, yasal koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, takip dayanağı bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takip dayanağı bonoların ön yüzünde "DEVİR TEMİNAT SENEDİDİR" ibaresi yazılıdır. O halde bu senetlerin teminat senedi olduğunun kabulü gerekir. Tarafların hisse devri nedeniyle mi yoksa ticari işletme devri nedeniyle mi bonoların teminat olarak verildiği konusunda anlaşamadıkları gözönüne alındığında, davalı, bonoların neyin teminatı olduğunu, bu ilişkiyi yerine getirip getirmediğini ve bu ilişki nedeniyle oluşan alacağını kanıtlamak zorundadır. Bu nedenlerle ispat yükünün davalıda olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.