Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/5996 Esas 2015/24331 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Bir tarafın vekilini azlettiği mahkemeye ve karşı tarafa bildirilmedikçe azil mahkeme ve karşı taraf açısından hüküm ifade etmez. Mahkeme ve karşı taraf usul işlemlerini (azledilmiş olan) vekile karşı yapmaya devam ederler. Dosyada davalı-davacının, vekili Av. ..."ı vekillikten azlettiğini bildirmediği, buna ilişkin bir azilnamenin dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-davacı vekili Av. ..."a yapılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygundur. O halde, gerekçeli karar davalı-davacı vekiline 08.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı-davacı taraf yasada öngörülen (HUMK 432) on beş günlük süre geçtikten sonra 27.02.2015 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz talebinde bulunmuştur. Böyle olunca süresinde olmayan temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.