14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/5389 Karar No: 2010/6598 Karar Tarihi: 07.06.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/5389 Esas 2010/6598 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/5389 E. , 2010/6598 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 1624 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı maliki “...’ın” isminin “. ..” olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Eldeki davada dava konusu taşınmaz 29.04.1993 tarihli satış işlemi ile ... adına tescil edilmiştir. 29.04.1993 tarihli akit tablosunda tapu malikinin ... ve ...kızı 02.12.1960 doğumlu ... olduğu yazılıdır. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada ise davacının murisi ... dışında ... ve ... kızı 02.12.1960 doğumlu ... isminde bir kişinin daha mevcut olduğu ve sağ olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, nüfus müdürlüğü tarafından gönderilen her iki kaydın sebebi araştırılarak eğer mükerrer kayıttan kaynaklanıyorsa davacıya süre verilerek nüfus kayıtları düzelttirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Ancak iki kayıt sahibi ayrı ayrı kimseler ise davanın reddine karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.