14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/5677 Karar No: 2010/6599 Karar Tarihi: 07.06.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/5677 Esas 2010/6599 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/5677 E. , 2010/6599 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.01.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 358 parsel sayılı mera parseline davalıların ev ve ahır yapmak suretiyle yaptıkları müdahalenin meni ile muhdesatların kali istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü davalılar temyiz etmişlerdir. Burada öncelikle üzerinde durulması gereken sorun davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup olmadığıdır. Zorunlu dava arkadaşlığından maksat değişik kimseler tarafından kullanılması veya değişik kimselere karşı kullanılması şart kılınan hallerde o hak üzerinde muhtelif kişilerin hak sahibi olmalarıdır. Kısaca, o hak dava edilecekse davanın o kimselerin tamamı tarafından açılması veya kendilerine karşı o haktan dolayı bir dava açılacaksa davanın hepsine karşı açılmasıdır. Kuşkusuz zorunlu dava arkadaşlığını maddi hukuk tayin eder. Örneğin, elbirliği halinde mülkiyette bu durum söz konusudur. Elbirliği malikleri birlikte malik oldukları eşya hakkında dava açmak isterlerse davanın elbirliği maliklerinin tamamı tarafından açılması veya elbirliği maliklerine dava açılacaksa tamamının davalı gösterilmesi zorunludur. Somut olayda ise; 358 parsel sayılı taşınmaza davalıların yaptıkları müdahalede davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı halde davalıların tamamına karşı birlikte dava açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, HUMK.nun 46.maddesi hükmü gereğince yargılamada sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için zorunlu dava arkadaşı olmayan tüm davalılar hakkında açılan davaları tefrik etmek ve sonucuna göre karar vermektir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.